1-İTHALATTA KDV MATRAHI HESAPLANIRKEN DİKKATE ALINMASI GEREKEN KUR:
İthalde alınacak KDV’nin matrahı hesaplanırken, gümrük beyannamesinin tescil tarihindeki kur dikkate alınır. (KDV Kanunu’nun 10/ı ve 21 inci maddeleri) Ödemenin beyanname tescil tarihinden önce veya sonra yapılmış olmasından kaynaklanan kur farkları ithalatta hesaplanan KDV tutarını etkilemez.
Her ne kadar KDV Kanunu’nun 21/c maddesinde “kur farkı” tabirine yer verilmiş ise de, bu tabirin anlamı aşağıda açıklandığı şekilde olup, ödemenin erken veya geç olmasından kaynaklanan kur farklarını kastetmemektedir.
ÇÜNKÜ ;İthalat işlemlerinde KDV matrahı, gümrük beyannamesinin tescil tarihi itibariyle oluşmuş maliyetidir. Bu maliyetin ana unsuru, yabancı para üzerinden düzenlenmiş ithal faturasındaki mal bedelinin beyanname tescil tarihindeki döviz SATIŞ kuru (Gümrük Kanunu Md.30) üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi suretiyle bulunan alış bedelidir. Bu mala ait olup yabancı para ile ifade edilen navlun, sigorta ve benzeri maliyete dahil giderler de aynı kur kullanılmak suretiyle Türk Lirasına çevrilir. Türk Lirasına çevirmede kullanılan kurun beyanname tescil tarihindeki döviz satış kuru olması, beyanname tesciline kadar olan kur farklarının KDV matrahına girmesini sağlamaktadır.
Matraha girmesi gereken başkaca bir kur farkı oluşmaz. Bu durumda maddedeki “KUR FARKI” ibaresini, ithal belgelerinde kur farkı adı altında zikredilen ve alış maliyetini yükselten müstakil bir unsurun bulunması halinde bunun da gümrük değerine eklenmesi gerektiği şeklinde anlamak gerekir.
Sonuç olarak ;İthale ilişkin KDV matrahının tespitinde tek bir tarih (gümrük beyannamesinin tescil tarihi) esas alınır. İthal mal bedelinin bu tarihten önce veya sonra ödenmiş olmasından kaynaklanan pozitif veya negatif kur farkları ithale ilişkin KDV matrahını etkilemez.
Buna mukabil iç piyasada dövizli bedelle satışa konu mal ve hizmetlerin bedellerinin bu mal ve hizmetlere ilişkin KDV doğuş gününden önce veya sonra ödenmesi nedeniyle ortaya çıkan kur farkları üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. (Çünkü 7161 sayılı Kanun ile KDV Kanunu’nun 24/c maddesine “kur farkı” ibaresi eklenmiştir. Yürürlük : 18.01.2019)Bu değişiklik ithalde alınan Kdv hakkındaki uygulamayı etkilememiştir.
2- İTHALDEN SONRA OLUŞAN KUR FARKI İÇİN EK KDV ÖDENMESİ GEREKTİĞİ AÇIKLAMASINI İÇEREN KATILMADIĞIMIZ BİR ÖZELGE :
2014 yılından beri Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sitesinde ilan edilmekte olan bir özelgede şöyle denilmektedir
“Buna göre, ithalatta vergi matrahına dahil unsurlardan olan İTHAL EDİLEN EŞYAYLA İLGİLİ OLARAK SONRADAN ORTAYA ÇIKAN VE VADELİ İTHALATTAN KAYNAKLANAN KUR FARKLARINA İSABET EDEN KDV’nin, İLGİLİ GÜMRÜK İDARESİNE BEYAN EDİLEREK ÖDENMESİ GEREKMEKTEDİR.
”Bu belirleme kesinlikle yanlıştır.
Zaten uygulamada da hiç kimse böyle bir beyan ve ödemede bulunmamaktadır. Gümrük İdaresi’nin de böyle bir talebi yoktur. Nitekim, Gümrük İdaresi’nin Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan aldığı yazılı görüşe istinaden hazırlayıp teşkilatına gönderdiği bir yazıda
Konu: Negatif Kur Farkı
Müsteşarlığımız Denetim Elemanlarınca düzenlenen bir kısım cevaplı raporlardan, eşya bedelinin transfer edildiği tarih ile beyannamenin tescil edildiği tarih arasında kur farkı oluştuğu durumlarda bu farkın 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 21/c maddesi hükmü uyarınca matraha dahil edilip edilmeyeceği hususunda tereddüt hasıl olduğu anlaşılmıştır.
Maliye Bakanlığından (Gelir İdaresi Başkanlığı) alınan 01.11.2007 tarihli, 97493 sayılı yazıda özetle, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10/ı maddesinde ithalatta vergiyi doğuran olayın, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili anında meydana geleceğinin; 26 ncı maddesinde ise;bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinde Türk parasına çevrileceğinin hüküm altına alındığından bahisle, gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar ortaya çıkan negatif kur farklarının ithalatta KDV matrahına dahil edilmemesi gerektiği belirtilmiştir.,
Bu itibarla 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 26 ncı maddesiuyarınca işlem yapılması; dolayısıyla, ithalatta vergiyi doğuran olayın meydana gelmesinden önce yapılan ödeme tarihindeki kurun, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil edildiği tarihteki kurdan yüksek olması (negatif kur farkı) halinde, aradaki KUR FARKININ KDV MATRAHINA İLAVE EDİLMEMESİ GEREKMEKTEDİR.
”Görüldüğü gibi, ithal bedelinin ödenen TL karşılığı, ithalde beyan edilen mal bedelinin TL karşılığının üstünde olsa bile, bu şekilde oluşan kur farkı üzerinden Gümrük İdaresi’nce KDV istenmemektedir. Bu görüşü Gelir İdaresi Başkanlığı’da onaylamıştır. Daha sonra KDV Kanunu’nun 24/c maddesine “kur farkı” ibaresinin eklenmesi bu konuda tereddüt uyandırmış ve yeni bir yazının çıkarılmasına vesile olmuştur.
“Konu:Kur Farkı
İlgide kayıtlı dilekçenizde, 3065 sayılı KDV Kanununun “Matraha Dahil Olan Unsurlar” başlıklı 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine “fiyat farkı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “kur farkı,” ibaresinin eklendiği; bu değişikliğin ithalat işlemleri ile ilişkisinin ve bu kapsamda gerekçesi tam olarak anlaşılamadığından bahisle, olası mağduriyetlerin önlenmesi ve uygulamada birlikteliğin sağlanması için konunun açıklığa kavuşturulmasının gerektiği belirtilmektedir.
Eşya bedelinin transfer edildiği tarih ile beyannamenin tescil edildiği tarih arasında kur farkı oluştuğu durumlarda bu farkın 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21/c maddesi hükmü uyarınca matraha dahil edilip edilmeyeceği hususunda oluşan tereddütlerin giderilmesi amacıyla tasarruf olunan 23/06/2010 tarihli ve 13897 sayılı dağıtımlı yazımızda; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca işlem yapılması, dolayısıyla ithalatta vergiyi doğuran olayın meydana gelmesinden önce yapılan ödeme tarihindeki kurun, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil edildiği tarihteki kurdan yüksek çıkması (negatif kur farkı) halinde, aradaki kur farkının KDV matrahına ilave edilmemesi gerektiği belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi bu 2 nci yazıda Gümrük İdaresi KDV Kanunu 24/c maddesine “kur farkı” ibaresinin eklenmesinin KDV Kanunu’nun 21 inci maddesiyle tanzim edilmiş olan ithalde alınan KDV uygulamasını etkilemediğini belirterek bu konuda oluşan tereddüdü gidermiştir.
3. SONUÇ :
Türkiye’ye mal ithal edilmesi, KDV’nin konusuna giren bir işlem türüdür.
İthalatta KDV’nin matrahının nasıl hesaplanacağı KDV Kanunu’nun 21 inci maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre, ithalatta alınacak KDV’nin hesabında gümrük beyannamesinin tescil günü itibariyle geçerli döviz satış kuru kullanılmak suretiyle yabancı para birimiyle belirtilen maliyet unsurları Türk Lirasına çevrilmektedir.
İthal mal bedelinin bu tarihten önce veya sonra ödenmesinden kaynaklanan kur farkları KDV’ye tabi değildir.
2019 yılında KDV Kanunu 24/c maddesine “kur farkları” ibaresinin eklenmiş olması, yukarıda açıkladığımız uygulamayı etkilememiştir. Çünkü ithalde alınacak KDV’nin hesabında 24 üncü madde değil 21 inci madde geçerlidir.
Yukarıdaki bilgilerde hiçbir tereddüt olmamasına rağmen,2014 yılında verilen bir özelge, vadeli ithalattan kaynaklanan kur farklarının Gümrük İdaresi’ne beyan edilerek KDV’sinin ödenmesi gerektiği şeklinde tamamen yanlış bir yönlendirme içermektedir. Tereddüt yaratmaya devam eden bu özelgenin sistemden çıkarılması gerekmektedir.
Mehmet MAÇ/Yeminli Mali Müşavir