Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında 1995'te kararlaştırılan ve 1996 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması'nın üzerinden 25 yıl geçti. Çeyrek asırlık uygulamalarda işleyişin iyileştirilmesi, tarım tavizlerinin karşılıklı olarak geliştirilmesi, kamu alımları, e-ticaret ve hizmetleri kapsayacak şekilde anlaşmanın genişletilmesine ilişkin karşılıklı görüşmeler devam ediyor.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar 1 Aralık 1964'te yürürlüğe giren Ankara Anlaşması ile hazırlık, geçiş ve son dönem olarak adlandırılan üç kademede tamamlanacak bir ortaklık ilişkisi kuruldu.
Ankara Anlaşması'nın Katma Protokol ile düzenlenen geçiş döneminin tamamlanmasını izleyen dönemde ise Gümrük Birliği'ne dayanan "son dönem" başladı.
Türkiye ile AB arasında iki yıl süren müzakereler sonunda 5 Mart 1995'te yapılan Ortaklık Konseyi toplantısında alınan karar (OKK) uyarınca, Türkiye-AB Gümrük Birliği 1 Ocak 1996'da yürürlüğe girdi.
Gümrük Birliği ile Türkiye ve AB arasında sanayi ürünleri ticaretinde gümrük vergileri, miktar kısıtlamaları ve eş etkili tedbirler kaldırılırken, Türkiye üçüncü ülkelere karşı "Ortak Gümrük Tarifesi" uygulamaya başladı.
Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği öncesinde geçiş dönemi düzenlemesi olarak yürürlüğe konulan Gümrük Birliği, tam üyelik perspektifinin hala netleşmemiş olması nedeniyle öngörülenden daha uzun süre yürürlükte kaldı ve 25 yılını tamamlarken, Türkiye için sistemik sorunlar içeren bir ortaklık ilişkisine dönüştü.
AB son yıllarda üçüncü ülkelerle akdettiği yeni nesil serbest ticaret anlaşmaları (STA) kapsamında Türkiye ile olan ortaklık ilişkisinden daha derin tercihli düzenlemeler gerçekleştirdi. Son dönemde Türkiye de üçüncü ülkelerle benzer şekilde daha geniş kapsamlı STA'ları müzakere etmeye başladı.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesine ilişkin Avrupa Komisyonu ile yürütülen teknik müzakereler 27 Nisan 2015'te tamamlanırken, halen bu konudaki görüşmeler devam ediyor.
Bu kapsamda geçen yıl hem mevcut ticari ilişkilerde yaşanan sorunların çözümü hem de Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecinin başlatılabilmesi için Avrupa Birliği kurumları ve üye ülke temsilcileriyle 40'ı bakan düzeyinde 57 üst düzey görüşme gerçekleştirildi.
Gümrük Birliği'nin işleyişinin iyileştirilmesi, tarım tavizlerinin karşılıklı olarak geliştirilmesi, AB ile tercihli ticari ve ekonomik ilişkilerin kamu alımları, e-ticaret ve hizmetleri kapsayacak şekilde genişletilmesine yönelik başlatılan Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecinde, hem ilgili kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcileri ile yürütülen iç istişare süreci hem de Avrupa Komisyonu ve AB üyesi ülkeler ile teknik ve üst düzey görüşmelere devam edildi.
Ticaret Komiserliği görevini üstlenen Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ile Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan arasında 7 Aralık 2020'de başta Gümrük Birliği’nin güncellenmesi süreci olmak üzere Türkiye ile AB arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilere dair gündem maddelerinin görüşüldüğü bir video konferans gerçekleştirildi.
Pekcan, görüşmede, Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkilerde mevcut gündem maddeleri üzerinde yapıcı diyaloğun önemini vurgulamıştı. Dombrovskis de görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Türkiye, AB için önemli ortaktır ve AB de Türkiye için büyük ekonomik öneme sahiptir. Farklılıklarımızı gidermek için yapıcı bir diyalog içinde çalışmak önemlidir." ifadelerine yer vermişti.
Ayrıca, Bakan Pekcan bu yılın şubat ayında da Avrupa Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile video konferans yöntemiyle bir görüşme yaptı. Stratejik hedeflerinin AB'ye tam üyelik olduğunu vurgulayan Pekcan, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin Türkiye-AB ilişkilerinde pozitif bir gündem için fırsat, kilit bir unsur olduğunu bildirdi.
Oliver Varhelyi de Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin her iki taraf için olumlu sonuçları olacağını teyit ederken, bu konunun Komisyon tarafından Avrupa Konseyi kararına sunulduğunu belirtti.
Ticaret Bakanlığı, Türkiye ile AB arasında işlenmiş ve temel tarım ürünlerinde tercihli ticaret rejiminin uygulanmasının ve geliştirilmesinin temini ve AB ile tarım ticaretinde karşılaşılan sağlık ve bitki sağlığı sorunlarının çözümüne ilişkin geçen yıl çeşitli faaliyetler yürüttü. Bakanlık, bu kapsamda Avrupa Komisyonu ile gerçekleştirilen "Sağlık ve Bitki Sağlığı Kaynaklı Ticari Sorunlar Çalışma Grubu", "Hayvan Sağlığı Çalışma Grubu" ile "Tarım ve Balıkçılık Alt Komitesi" toplantılarına katılım sağladı.
Öte yandan, AB ve Türkiye fındık sektörü temsilcilerinin katılımlarıyla Fındık Danışma Toplantısı ve Türkiye-Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Serbest Ticaret Anlaşması'nın düzgün işleyişinin sağlanmasını teminen faaliyetler gerçekleştirildi.
Türkiye-AB Gümrük Birliği kapsamında uyum çalışmalarına yönelik olarak, malların serbest dolaşımını teminen taraflar arasında ticarette teknik engellerin bertarafı amacıyla güncel AB teknik düzenlemeleri yakından takip edildi.
Bu çerçevede, AB'ye ihracat payının yüksek olduğu sanayi ürünlerine ilişkin yakın zamanda değişen muhtelif AB teknik mevzuatına Türkiye'nin uyumunun Komisyon tarafından teyit edilmesi, böylelikle Türkiye'de yerleşik onaylanmış kuruluşların atanması yoluyla ihracatçılar için ilave test-belgelendirme maliyetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik Komisyon nezdinde yoğun girişimlerde bulunuldu.
Öte yandan, 11 Aralık 2019'da açıklanan ve AB’nin 2050 yılı itibarıyla karbon-nötr bir kıta olma yönündeki hedefini ortaya koyan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile AB politikalarında öngörülen kapsamlı değişikliklerin yakından takibi ve bahse konu değişikliklere Türkiye sektörlerince gereken uyumun sağlanması, ülkenin en önemli ticaret ortağı olan AB'ye ihracatta rekabetçiliğin korunması ve geliştirilebilmesi açısından büyük önem arz ediyor.
Bu doğrultuda, AB’ye ihracatın üzerindeki olası etkilerinin ele alınarak, atılabilecek adımların bütüncül bir şekilde tespiti amacıyla gerekli uyum çalışmalarını başlatmak üzere Bakanlık koordinasyonunda Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) Çalışma Grubu kuruldu.
AYM Çalışma Grubu kapsamında gerçekleştirilen toplantı ve çalışmalarda kurumlarca dile getirilen katkılar, gerçekleştirilen istişare toplantılarında özel sektör temsilcileri tarafından belirtilen öneriler ve Bakanlığın değerlendirmeleri doğrultusunda bir "AYM Eylem Planı Taslağı" hazırlanarak ilgili kurumlarla paylaşıldı.
Diğer taraftan, Gümrük Birliği kapsamında AB'nin ticaret politikası tedbirleri ile AB ve Türkiye'nin birbirlerine veya üçüncü ülkelere karşı uyguladığı damping, sübvansiyon gibi ticaret politikası önlemleri konusunda Bakanlık ile Avrupa Komisyonu arasında bilgi akışı ve görüşmeler devam ediyor.
Bu kapsamda, özellikle AB’nin çelik ithalatındaki korunma önlemleri çerçevesinde, Türkiye'nin hakları ve ticari çıkarlarının korunması için 2019 ve 2020 yıllarında AB ve üye ülkeler nezdinde hem teknik hem siyasi düzeyde girişimler sürdürüldü.
Söz konusu önleme ilişkin AB ticaret komiserine ve üye ülkelerin muhatap bakanlarına Türkiye'nin ayrıntılı görüş ve endişelerini içeren mektuplar ve pozisyon belgeleri ile Türkiye'nin talep ve beklentileri iletildi.
Bir yandan AB ve üye ülkeler nezdinde diplomatik yollarla çözüm bulunmasına yönelik girişimler sürdürülürken, diğer yandan uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların kullanılmasına yönelik de çalışmalar gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Dünya Ticaret Örgütü anlaşmalarına aykırı yönleri olduğu değerlendirilen önlem, "DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması"na taşındı.
Kaynak: İto Haber