Bitmis boru sifir gümrükle , hammaddesi ise yüzde 9 vergi ile geliyor 24.05.2014
İBRAHİM EKİNCİ
Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Genel Sekreteri Mehmet Zeren,
üretici şirketlerin hammadde konusunda ‘büyük sorunlar yaşadığı’na ilişkin
bir açıklama yaptı. Zeren’in açıklamasına göre, sektör hammadde ihtiyacının
yüzde 60’tan fazlasını iç pazardan karşılıyor ancak son dönemde yassı çelik
üreticilerinin taleplere zamanında cevap verememesi sebebiyle sektör
‘çıkmaza girmiş’ durumda. Soruna ithalatla çözüm aramaya yöneldiklerinde ‘bu
sefer de gümrük vergisi engeliyle karşı karşıya kaldıklarını’ anlatan Zeren,
“Çelik boru ithalatı gümrük vergisinden muaf, hammaddesi yassı çelik ise
yüzde 9 gümrüğe tabi. Bu uygulama anlaşılabilir değil” dedi.
Zeren’in açıklamalarına göre, yerli yassı çelik üreticileri talepleri ancak
3 - 4 ay sonra karşılayabiliyor. Bu da üretim aksaklıklarına, duruşlara,
siparişlerin yetişmemesine yol açıyor. Zeren, “Uygun maliyetle hammadde
temin etmekte zorlanıyoruz. Bazı üreticiler üretimi durdurma kararı
alabilir. Şu anda hammaddemiz olan yassı çelik üretimi yaklaşık 9 milyon
ton. Türkiye’nin yassı çelik tüketimi ise 14 milyon ton. Önemli miktarda
ihtiyacı ithalatla karşılama gerekliliği ortaya çıkıyor. Ancak hammadde
ithalatında da yüksek vergi söz konusu. Avrupa Birliği ile aramızda Gümrük
Birliği var. Onlar yassı çelik ithalatına yüzde 0 gümrük vergisi uyguluyor.
Türkiye’de yüzde 9-10 vergi alıyor” diye konuştu. Zeren’e göre bu vergi
yerli demir çelik üreticilerinin lobisiyle uygulanıyor.
Çelik üreticilerinin itirazı var
Boru üreticisi şirketler de Zeren’i destekleyen açıklamalar yaptı. Ancak
demir çelik üreticileri aynı görüşte değil. Çelik Üreticileri Derneği Genel
Sekreteri Veysel Yayan, “Bu makul bir talep değil” dedi. Veysal Yayan
sözlerini şöyle sürdürdü: “7.2 milyon ton yassı çelik ithalatı var.
Neredeyse iç üretime eşit. Bunu daha da artırmak aşırı bir talep. Gümrükler
kalkarsa olay ticari al sata döner. Entegre tesisler % 60 katma değer
yaratıyor. Yüzde 10- 15 katma değer yaratan boru üretimi için yerli
kapasiteyi kullanmazsanız yabancı çelik üreticilerini beslersiniz.
Avustralya’da 10 bin ton ithalat için bile soruşturma açtılar. Türkiye yassı
çelik ithalatının 3 milyon tonunu Avrupa’dan zaten gümrüksüz getiriyor. STA
olan ülkelerden yine gümrüksüz getiriyor. Şimdi istenen üçüncü ülkelerden de
gümrüksüz gelsin. ‘Hindistan bize gümrük uyguluyor ama biz onlara
uygulamayalım’ deniliyor. Böyle uygulamalar Türkiye’nin içini boşaltır. Bu
zamanda gündeme getirilecek talep değil.”
Sık sık üretim durabiliyor
Yücel Boru Genel Müdürü Kemal Saraç: “Türkiye’de üretimin çok üstünde
ithalata mecbur. Saç üreten birkaç fabrika var; Erdemir, İsdemir, Çolakoğlu
ve Tosyalı... İsdemir ve Erdemir cevherden, diğerleri hurdadan üretiyor...
Biz Erdemir ve İsdemir’in 40 yıllık müşterisiyiz. Son zamanlarda ciddi
üretim sıkışıklıkları var. Geçenlerde genel müdürü açıkladı, yüzde 98
kapasite kullanım oranı verdi. Onun da üzerinde aslında. 4 ay sonrasına gün
alabiliyoruz. Daha yeni sipariş verdik, ‘Ağustos sonu verebiliriz,
yetişemiyoruz’ diyorlar. Biz aynı zamanda ihracatçıyız. Başka firmalar da
var. Dışarıda Avrupa, ABD ve diğer ülkelerle mücadele ediyoruz, Rusya,
Ukrayna ve Çin ile rekabetteyiz. Fiyat ön plandadır. Ereğli fiyatlarıyla
rekabet yapamıyoruz. İşin bir tarafı bu. Diğer sıkıntı, boru imal ediyoruz,
çelik boru girişinde dünyanın neresinden gelirse gelsin vergi sıfır... Boru
halinde vergi yok. Boru hammaddesi sacın ithalatında yüzde 9-10 vergi var.
Üreticileri korumak için yıllar önce konulmuş. Ama sektöre zarar veriyor.
Erdemir zamanında veremeyince üretim duruyor. Biz de sık sık duruyoruz.
İthalatta aşırı korumacı tedbirler, diğer ilgili sektörleri de olumsuz
etkiliyor.”
'Mayıs ayındayız,
ağustosa gün veriliyor'
Borusan Mannesman Genel Müdürü Zafer Atabey: “İstikrar yok. Sürekli bakım
duruşu oluyor. Şu anda mayıstayız ağustosa bile sipariş almak istemiyorlar.
Üç ay sonraya gün verebiliyorlar. Bizim işimiz düzenlilik gerektiriyor.
İthalata, sıkışınca başvurabiliyoruz. Olmazsa olmaz. Yerli yassı çelik
üreticileri ihtiyaca yetişemiyor. Boru üreticilerinin ithal mala ihtiyacı
var, orada da vergi oranları karşımıza çıkıyor. Sıkıntı oluyor. Bitmiş ürüne
vergi yok, yassı çelikte var. Bu da ayrı bir absürd durum. Sistem boru
ithalatını teşvik ediyor. Böyle bir duruma maruz kalan tek ülkeyiz.”
'Doğru üretici
cezalandırılmamalı'
Tat Metal Genel Koordinatörü Asuman Gürsoy: Rekabet gücümüzü koruyacak
fiyatlandırma halinde tercihimiz her zaman yerli üreticidir. Boru
üreticilerinin sürdürülebilir büyüme için sürekli üretim maliyetlerini
minimize edecek iyileştirmeleri yapmaları, kullanacakları hammaddeyi en iyi
fiyatlarla, kesintisiz tedarik etmeleri gerekiyor. Hammadde tedariğinde
yaşanabilecek aksaklıkların sebep olabileceği maddi ve manevi kayıpları
tolere etme lükslerinin olmadığı piyasa şartlarında üreticiler, zorunlu
olarak alternatif kaynaklar aramakta ve ithalata da yönelmekteler. Özellikle
ihracatı teşvik edebilmek amacıyla alınan tedbirler içinde yer alan dahilde
işleme izin belgesi kapsamında yapılan ithalatların devamlılığı önem arz
ediyor. Bu konuda karşılaşılan istismarlar var ise tespit edilmeli ve
gerekli yaptırımlar uygulanmalı. Ancak doğru uygulamalarla üretimini yapan
ve ihracatını gerçekleştiren üreticiler de sıklıkla dile getirilen
kısıtlamalar hayata geçirilerek cezalandırılmamalı.”