Kaçakçilikla mücadelede dikkat çekici degisiklikler yapildi
28 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kanunla birçok
kanunda değişiklik yapıldı. Bunlar arasında Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda
yapılan ağırlaştırıcı değişiklik dikkat çekiyor. Kanunda öngörülen ceza
miktarları arttırılıyor. Yeni kavramlarla suçların tanımları genişletiliyor.
28 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kanunla
birçok kanunda değişiklik yapıldı. Bunlar arasında Kaçakçılıkla Mücadele
Kanunu’nda yapılan ağırlaştırıcı değişiklik dikkat çekiyor. Kanunda öngörülen
ceza miktarları arttırılıyor. Yeni kavramlarla suçların tanımları
genişletiliyor.
Örneğin; Kaçakçılıkla Mücadele
Kanunu’nun 3. maddesinde kaçakçılık suçları sayılıyor. Bu maddenin ikinci
fıkrasında belirtilen” Eşyayı, sahte belge kullanmak suretiyle gümrük vergileri
kısmen veya tamamen ödenmeksizin, Türkiye’ye ithal eden kişi, bir yıldan beş
yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Hükmünde belirtilen sahte belge kullanmak suretiyle” ibaresi “aldatıcı işlem ve
davranışlarla” şeklinde; “bir yıldan” ibaresi “iki yıldan” şeklinde
değiştirildi. Önceki halde sahte belge suça esas teşkil ediyordu. Aldatıcı işlem
ve davranış kavramı bunun yerine geçince bir kaos ortamının doğması muhtemel
görünüyor. Böyle ucu açık kavramların tanımlanması gerekiyor. Aksi takdirde hele
hele davranış sözcüğü herşeyi kapsayabilir.
Keza; maddenin dördüncü fıkrasında yer
alan “sahte belgeyle yurt dışına çıkarmış gibi işlem yapan kişi, altı aydan üç
yıla” ibaresi “hile ile yurt dışına çıkarmış gibi işlem yapan kişi, bir yıldan
üç yıla” şeklinde değiştirildi. Hile ne demekse bunun da netleştirilmesi
gerekiyor. Aksi takdirde savcılara çok iş düşecek gibi görünüyor. Maddenin
dokuzuncu fıkrasında yer alan “İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi
göstermek ya da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya
fiyatını değişik göstererek ilgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon
veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlayan” ibaresi
“İlgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden
yararlanmak amacıyla ihracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi gösteren ya
da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını
değişik gösteren” şeklinde değiştirildi.
Yani önceki durumda çıkar sağlamak esas
alınmışken yeni hükme göre böyle bir amaç yeterli görülüyor. Bir yönüyle; “sakın
ha böyle bir yola tevessül etmeyin” denilmek isteniyor gibi. Korkutucu olmak
isteniyor gibi. Bu durum suç ve cezanın dengeli olması konusu ile ne kadar
bağdaşıyor. Bu konuyu hukukçulara bırakıyorum. Yeni eklenen fıkra ile de
akaryakıt sektörüne önemli mesajlar veriliyor. Ulusal marker uygulamasına tabi
olup da, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun belirlediği seviyenin altında
ulusal marker içeren veya hiç içermeyen akaryakıtı; Ticari amaçla üreten,
bulunduran veya nakleden, satışa arz eden veya satan, bu özelliğini bilerek ve
ticari amaçla satın alan, kişinin iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin
güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınıyor.
18. fıkra ile de alkollü içecekler
sektörüne mesaj veriliyor. Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga
veya benzeri işaret bulunmayan ya da taklit veya yanıltıcı bandrol, etiket,
hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri taşıyan tütün mamulleri, etil
alkol, metanol ve alkollü içkileri; ticari amaçla üreten, bulunduran veya
nakleden, satışa arz eden veya satan, bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla
satın alan, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli
para cezası ile cezalandırılıyor. Muhtemeldir ki, yeni ekonomik gelişmeler
konjoktürel durumlara yol açacak ve bu tür kanunlarda yeni değişiklikler
yapılabilecektir
Kaynak: http://www.dunya.com/kacakcilikla-mucadelede-dikkat-cekici-degisiklikler-yapildi-156451yy.htm