İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (No: 2015/8) (17.04.2015 t. 29329
s. R.G.)
Ekonomi Bakanlığından:
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Bilgi ve İşlemler
Kapsam ve yasal dayanak
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında
Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik)
oluşan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat (mevzuat)
hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS)
sonucunda alınan karara esas teşkil eden bilgi ve bulguları içermektedir.
Mevcut
önlem ve soruşturma
MADDE 2 – (1) 12/1/2009 tarihli ve 27108 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/1) ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC),
Endonezya ve Hindistan menşeli "sentetik ve suni devamsız liflerden
iplikler" (kesik elyaf ipliği) ithalatında muhtelif oranlarda dampinge
karşı önlem yürürlüğe konulmuştur.
(2) Uygulanmakta olan bahse konu önlemlerin yürürlükten kalkma süresinin
bitiminden önce, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 35 inci maddesinin ikinci
fıkrası hükmünce 29/6/2013 tarihli ve 28692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2013/11) ile mevcut önlemin
yürürlükten kalkacağı ve ilgili ürünün yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen
sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş bir başvuru ile nihai gözden geçirme
soruşturması (NGGS) açılması talebinde bulunabilecekleri duyurulmuştur.
(3) Yerli üretim dalı (YÜD) tarafından ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli
ürünler için uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin sona ermesinin damping ve
zararın devamına veya yeniden tekrarına yol açacağı iddiası ile yapılan başvuru
üzerine 10/1/2014 tarihli ve 28878 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/1) ile başlatılan
NGGS T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek
tamamlanmıştır.
(4) Acarsoy Tekstil Tic. ve San. A.Ş., Ak İplik Akrilik İplik San. ve Tic.
A.Ş., Bakırlar İplik San. ve Tic. Ltd. Şti., Balsuyu Mensucat San. ve Tic.
A.Ş.,
(5) Tebliğde yer alan analiz ve değerlendirmeler için başvuru sahibi
şikâyetçi firmaların verileri esas alınmıştır. Bu bağlamda, tebliğin geri kalan
kısmında başvuru sahibi şikâyetçi firmalar YÜD olarak nitelendirilmiştir.
(6) Diğer taraftan, kesik elyaf ipliğinin Mısır, Malezya, Pakistan, Vietnam
ve Tayland menşeli olanları için 18/10/2012 tarihli ve 28445 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/21) ile başlatılan
damping soruşturması, 8/4/2014 tarihli ve 28966 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/2) ile
sonuçlandırılmıştır. Netice olarak Malezya, Pakistan, Vietnam ve Tayland
menşeli olan söz konusu ürün için dampinge karşı önlem getirilmiştir.
Yerli
üretim dalı ve başvurunun temsil niteliği
MADDE 3 – (1) Başvurunun, Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde YÜD’ü temsil
niteliğini haiz olduğu tespit edilmiştir.
(2) İlgili taraflarca, şikâyetçi, destekçi ve bilinen diğer yerli
üreticiler dışında da yerli üreticilerin olduğu ifade edilmiştir. Ancak,
soruşturma süresince bu iddiayı destekler bir tespit yapılamamıştır.
İlgili
tarafların bilgilendirilmesi, bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi
MADDE 4 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün tespit edilen
ithalatçılarına, ÇHC, Endonezya ve Hindistan’da yerleşik bilinen
üretici/ihracatçılara ve anılan ülkelerde yerleşik diğer üretici/ihracatçılara
iletilebilmesini sağlamak amacıyla mezkûr ülkelerin Ankara Büyükelçiliklerine
soru formları gönderilmiştir.
(2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dahil 37 gün
süre tanınmış olup, tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri
karşılanmıştır.
(3) YÜD soruşturma süresince Bakanlığımız ile işbirliği içinde olmuş ve
gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.
(4) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan
özetleri talep eden ilgili tarafların bilgisine sunulmak üzere hazır
tutulmuştur.
(5) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve
görüşler incelenmiş, mezkur görüşlerden mevzuat kapsamında
değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde değinilmiştir.
(6) Ayrıca, soruşturma döneminde ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen ve
kendilerine soru formu gönderilen ithalatçı firmaların 16’sından cevap
alınmıştır.
(7) Endonezya ve Hindistan’da yerleşik Banswara Syntex Ltd., Chambal
Fertilisers and Chemicals Ltd. (Birla Textile Mills), Damodar Industries Ltd.,
Gimatex Industries Pvt. Ltd., PT Lotus Indah Textile Industries, PT Apac Inti
Corpora, PT Indo-Rama Synthetics TBK (INDORAMA), PT Kamaltex, Pasupati Spinning
& Weaving Mills Ltd., Pee Vee Textiles Ltd., PT Bitratex Industries, PT
Dasar Rukun, PT Elegant Textile Industry, PT Excellence Qualities Yarn, PT
Gokak Indonesia, PT Kewalram Indonesia, PT Panasia Indo Resources TBK, PT Sari
Warna Asli Textile Industry, PT Adikencana Mahkotabuana, PT Dhanar Mas Concern,
PT Embee Plumbon Textiles, PT Himalaya Tunas Texindo, PT Indo Everest Texindo,
PT Indo Liberty Textiles, PT Primayudha Mandirijaya, PT Sinar Pantja Djaja, Pt
Sri Rejeki Isman TBK, PT Sulindamills (PT Sulindafin Permai Spinning Mills), PT
Sunrise Bumi Textiles, Reliance Chemotex Industries Ltd., RSWM Ltd., Sangam
(India) Ltd., Spentex Industries Ltd., Sutlej Textiles and Industries Ltd., The
Rai Saheb Rekhchand Mohota Spg.& Wvg. Mills Ltd., Visaka Industries Ltd.
firmaları üretici-ihracatçı soru formuna cevap vermişlerdir. ÇHC’de yerleşik
firmalardan soru formuna cevap veren olmamıştır.
(8) İlgili taraflarca, başvurunun gizli olmayan özetinin yeterli bilgileri
içermediği, bazı bölümlerin “gizli” ibaresi ile boş bırakıldığı ifade
edilmiştir. Tüm ilgili taraflar ticari sır niteliğinde olup kendilerince gizli
olduğu değerlendirilen bilgileri üçüncü taraflara açıklamak durumunda
bulunmamaktadır. Bazı bilgilerin gizli tutulması, başvurunun yeterli bilgiyi
içermediği anlamına gelmemektedir. Yönetmeliğin 22 nci
maddesi çerçevesinde gizli olmayan özet esas bilginin makul ölçüde
anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olup, bu koşulun sağlandığı
anlaşılmaktadır.
(9) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve bulguların tamamlanması akabinde,
soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve
değerlendirmeleri içeren nihai bildirim; 23/9/2014 tarihinde soruşturma konusu
ülkelerin Ankara Büyükelçiliği ile soruşturma sırasında görüş bildiren taraflara
iletilmiştir.
Gözden
geçirme dönemi
MADDE 5 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın
devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının
değerlendirilmesine esas teşkil etmek üzere 1/1/2011-31/12/2013 arasındaki dönemi
gözden geçirme dönemi olarak belirlenmiştir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Önlem
Konusu Ürün ve Benzer Ürün
Önlem
konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 6 – (1) Önlem konusu ürün, 55.08, 55.09, 55.10, 55.11 (5509.52, 5509.61,
5509.91 ve 5510.20 gümrük tarife alt pozisyonları hariç) gümrük tarife
pozisyonlarında sınıflandırılan "sentetik ve suni devamsız liflerden
iplikler" (kesik elyaf ipliği) dir.
(2) Önlem konusu ürün, %100 sentetik veya suni devamsız elyafın veya
bunların birbirleriyle veya doğal elyaflarla muhtelif oranlarda karışımlarının
eğrilmesiyle elde edilen ve ağırlığını sentetik veya suni elyafın oluşturduğu
ipliklerdir. Ürün, kesim uzunluğu, numara, parlaklık, erime ısısı ve kalite
gibi faktörlere bağlı olarak çeşitlilik göstermektedir.
(3) Söz konusu ürün, genel olarak kumaş, halı, döşeme/kaplama ve hazır
giyim imalatlarında kullanılmaktadır.
(4) YÜD tarafından üretilen kesik elyaf ipliği ile soruşturma konusu
ülkeler menşeli ipliklerin benzer ürün olduğu tespiti mevcut önlemin yürürlüğe
girmesini sağlayan soruşturmada (esas soruşturmada) yapılmıştır. Bu
soruşturmada ise gerek YÜD tarafından üretilen gerekse soruşturma konusu
ülkelerden Türkiye’ye ihraç edilen kesik elyaf ipliğinin işlevsel özellikleri,
fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım kanalları, kullanıcıların
algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından iki ürünün benzer ürün
olma durumunu ortadan kaldıracak bir değişiklik olduğuna dair herhangi bir
görüş alınmamıştır.
(5) Soruşturma sürecinde, ithalatçıları tarafından soruşturma konusu ürünün
12/4 80/20 polyester /pamuk iplik, 14/3 80/20 polyester /pamuk iplik, 14/5
80/20 polyester /pamuk iplik, 16/4 100 viskoz iplik, 50/1 ve 60/1 micro kesik
iplik gibi tiplerinin YÜD tarafından üretilmediği ifade edilmiştir. YÜD’ün
mevzuat uyarınca soruşturma konusu ürünün tüm tiplerini üretmek gibi bir
zorunluluğu bulunmamakla birlikte, ithalatçı iddialarının aksine Türkiye’de
üretimi yapılmadığı belirtilen belirli tip ipliklerin YÜD tarafından üretildiği
veya üretim kabiliyetini haiz olunduğu yerinde inceleme esnasında görülmüştür.
YÜD tarafından, söz konusu iplik tiplerinde müşteri talebini karşılayacak
kapasitenin mevcut bulunduğu ve siparişlerin talep edilen teslim süresinde ve
özelliklere uygun olarak tesliminin yapıldığı belirtilmiştir.
(6) Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından bambu karışımı
ipliklerin doğal olduğundan bahisle soruşturma kapsamı dışında olması gerektiği
iddia edilmiştir. Ancak bahse konu ipliklerin hammaddesi doğal selülozik
maddeler olmakla birlikte bu iplikler üretim süreci itibarıyla gümrük tarife
cetvelinde suni lifler olarak sınıflandırıldığından soruşturma kapsamında yer
almaktadır. Bu ürünlerin gümrük tarife sınıflandırması Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.
(7) Yapılan yazışmalar neticesinde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “bambu”
ipliklerin ve bu iplikler ile doğal olan başka tür ipliklerin (pamuk vb.)
karışımlarının mutlaka doğal iplik olarak sınıflandırılamayacağı ve hammaddesi
doğal olmakla beraber kimyasal yöntemlerle (rejenerasyon yoluyla) elde edilen
suni ipliklerin hammadde kaynağının sonradan tespitinin mümkün olmaması
sebebiyle bambu ve karışımı iplik için tarife açılımı yapılmasının teknik
nedenlerle imkân dâhilinde bulunmadığını belirtmiştir.
(8) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup,
uygulamaya esas olan GTP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla beraber,
soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tarife
pozisyonlarında ve/veya tanımlarında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ
hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Dampingin
Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel
açıklamalar
MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemin
yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana
gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir.
(2) Soruşturma sırasında yeni damping marjı hesaplanmamış, esas
soruşturmada hesaplanmış olan damping marjları gösterge olarak dikkate
alınmıştır.
Esas
soruşturmada tespit edilen damping marjlarının büyüklüğü
MADDE 8 – (1) Soruşturma konusu üründe uygulanan mevcut dampinge karşı önlemin
hukuki ve idari altyapısını teşkil eden esas damping soruşturması esnasında
tespit edilen damping marjları bahse konu ülkedeki yerleşik
üretici/ihracatçıların önlemin kalkması halinde muhtemel davranışlarını
yansıtması bakımından önemli bir gösterge niteliği taşımaktadır.
(2) Buna göre, 2009 yılında sona eren esas soruşturmada kesik elyaf ipliği
için, ÇHC menşeli olanlarına yönelik olarak 0,49 ABD Doları/Kg ile 0,80 ABD
Doları/Kg arasında değişen oranlarda; Endonezya menşeli olanlarına yönelik
olarak 0 ABD Doları/Kg ile 0,40 ABD Doları/Kg arasında değişen oranlarda ve
Hindistan menşeli olanlarına yönelik olarak ise 0,29 ABD Doları/Kg ile 0,39 ABD
Doları/Kg arasında değişen oranlarda damping marjları belirlenmiştir.
(3) İlgili taraflarca, mevcut NGGS kapsamında damping marjı oranlarının
yeniden hesaplanması talep edilmiştir. Ancak NGGS soruşturmalarında damping
marjının yeniden hesaplanması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Zararın
Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel
açıklamalar
MADDE 9 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi
çerçevesinde önlemin yürürlükte olduğu dönemde, YÜD’ün zarar durumu ve önlemin
yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek muhtemel gelişmeler incelenmiştir.
Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve muhtemel gelişimi, fiyatlarının gelişimi ve
muhtemel fiyat baskısı ve potansiyeli ile YÜD’ün ekonomik göstergeleri
incelenmiştir. İthalat verileri incelenirken, önlemin etkisini ve önlem sonrası
duruma ilişkin eğilimleri görebilmek amacıyla 2011-2013 dönemi dikkate
alınmıştır.
Genel
ithalat
MADDE 10 – (1) Önlem konusu ürünün Türkiye’ye genel ithalatı ve şikâyet konusu
ülkelerden yapılan ithalatın analizinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
verileri kullanılmıştır.
(2) Maddenin genel ithalatındaki eğilime bakmak için önleme tabi ürünün,
2011-2013 döneminde tüm ülkelerden gerçekleştirilen genel ithalat verileri
incelenmiştir. Bu çerçevede, 2011 ve 2012 yıllarında söz konusu madde
ithalatının sırasıyla 180.581 ton ve 182.215 ton seviyesinde, 2013 yılında ise
192.897 ton seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.
(3) Ürünün ithalatına değer olarak bakıldığında ise 2011 yılında
737.019.297 ABD Doları seviyelerinde olan genel ithalatın, 2012 yılında
638.539.129 ABD Doları seviyesine gerilediği, 2013 yılında ise 649.970.979 ABD
Doları seviyesine yükseldiği gözlenmiştir.
(4) Maddenin genel ithalatının ortalama birim fiyatlarının 2011-2013
döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla 4,08 ABD Doları/Kg, 3,50 ABD Doları/Kg ve
3,37 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği görülmektedir.
Önleme
konu ülkelerden ithalat
MADDE 11 – (1) Maddenin önleme konu ülkelerden ithalatına ilişkin
değerlendirmeler, önleme konu ülkelerin tümü için bütünsel ve ülkeler bazında
ayrı ayrı olacak şekilde yapılmıştır.
a) Genel olarak önleme konu ülkeler
1) 2011-2013 döneminde önleme konu ülkelerden yapılan önlem konusu ürün
ithalatı miktar bazında 2011 yılında 70.125 ton, 2012 yılında 62.118 ton iken,
2013 yılında 83.845 ton olmuştur.
2) Bahse konu ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatı 2011 yılında 4,11
ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,47 ABD Doları/Kg, 2013 yılında ise 3,24 ABD
Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. Önleme konu ülkelerden yapılan ithalatın
birim fiyatlarının 2011 yılı haricinde genel ithalatın birim fiyatlarının
altında olduğu görülmektedir.
3) Bahse konu ülkeler
kaynaklı ithalatın toplam ithalat içindeki payı ise 2011 yılında %39, 2012
yılında %34, 2013 yılında %43 olarak gerçekleşmiştir.
b) ÇHC
1) 2011-2013 döneminde ÇHC’den yapılan önlem konusu ürün ithalatı miktar
bazında 2011 yılında 6.789 ton, 2012 yılında 5.891 ton, 2013 yılında 8.974 ton
olmuştur.
2) ÇHC’den yapılan ithalatın birim fiyatı, 2011 yılında 4,59 ABD Doları/Kg,
2012 yılında 4,10 ABD Doları/Kg, 2013 yılında 3,48 ABD Doları/Kg olarak
gerçekleşmiştir.
3) ÇHC kaynaklı
ithalatın toplam ithalat içindeki payı 2011-2013 döneminde yıllar itibarıyla
sırasıyla %4, %3 ve %5 olarak gerçekleşmiştir.
c) Endonezya
1) 2011-2013 döneminde Endonezya’dan yapılan önlem konusu ürün ithalatı
miktar bazında 2011 yılında 20.485 ton, 2012 yılında 22.216 ton iken, 2013
yılında 40.317 ton olarak gerçekleşmiştir.
2) Endonezya’dan yapılan ithalatın birim fiyatı, 2011 yılında 3,93 ABD
Doları/Kg, 2012 yılında 3,26 ABD Doları/Kg, 2013 yılında 3,06 ABD Doları/Kg
olarak gerçekleşmiştir.
3) Endonezya kaynaklı ithalatın toplam ithalat içindeki payı 2011-2013
döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla %12, %12 ve %21 olarak gerçekleşmiştir.
4) İlgili taraflarca,
yapılan analizlerde Endonezya menşeli ithalatın diğer ülke ithalatlarıyla
beraber değerlendirilmemesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak mevcut soruşturma
kapsamında kümülasyon yapılmamış olup, ülkeler ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
ç) Hindistan
1) 2011-2013 döneminde Hindistan’dan yapılan önlem konusu ürün ithalatı
miktar bazında 2011 yılında 42.489 ton, 2012 yılında 34.010 ton, 2013 yılında
34.554 ton olmuştur.
2) Hindistan’dan yapılan ithalatın birim fiyatı, 2011 yılında 4,13 ABD
Doları/Kg, 2012 yılında 3,49 ABD Doları/Kg ve 2013 yılında 3,38 ABD Doları/Kg
olarak gerçekleşmiştir.
3) Hindistan kaynaklı ithalatın toplam ithalat içindeki payı 2011-2013
döneminde yıllar itibarıyla sırasıyla %24, %19 ve %18 olarak gerçekleşmiştir.
4) İlgili taraflarca,
Hindistan menşeli ithalatın azaldığı, bu nedenle yerli üretime zarar vermesinin
mümkün olmadığı ifade edilmiştir. YÜD’ün fiyatlarını önleme rağmen belirli
oranlarda kıran ve baskı altında tutan ve önemli kapasite ve ihracat potansiyeline
sahip Hindistan menşeli ithalatın önlemin kalkması halinde yeniden artması
muhtemeldir.
Yurt
içi tüketim ve pazar payları
MADDE 12 – (1) İnceleme konusu ithalatın nispi olarak değişimini görebilmek için, söz
konusu ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içindeki payı
incelenmiştir. Bu bağlamda Türkiye’de toplam benzer mal tüketimi hesaplamasında
YÜD ve diğer yerli üreticilerin yurtiçi satış miktarı ile genel ithalat miktarı
kg bazında toplanarak ilgili yıla ilişkin benzer mal tüketim değerleri elde
edilmiştir. 2011 baz yıl olarak alınmış, 2011 yılı=100 olacak şekilde
endekslenmiştir.
(2) Buna göre, önlem konusu üründeki Türkiye toplam benzer mal tüketimi
endeks değerinin, 2011 yılı için 100 olarak alındığında, 2012 yılında 89’a
gerilediği ve 2013 yılında ise 93 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
(3) ÇHC’nin pazar payının endeks değeri 2011’de 100, 2012’de 97, 2013’te
ise 142 olarak gerçekleşmiştir.
(4) Endonezya’nın pazar payının endeks değeri 2011’de 100, 2012’de 119,
2013’te ise 207 olarak gerçekleşmiştir.
(5) Hindistan’ın pazar payının endeks değeri 2011’de 100, 2012’de 89,
2013’te ise 87 olarak gerçekleşmiştir.
(6) İnceleme dönemi süresince önleme konu üç ülkenin toplam pazar payı 2012
yılında bir önceki yıla göre durağan bir seyir izlemiş iken, 2013 yılında
önemli ölçüde artış gerçekleştirmiştir. Önlem konusu ithalat endeks
değerlerinin ise sırasıyla 100, 99 ve 128 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
(7) YÜD pazar payı endeks değeri incelendiğinde ise 2011’de 100 olan pazar
payı endeks değerinin 2012’de 133’e, 2013’te ise 135’e yükseldiği tespit
edilmiştir.
(8) YÜD ve diğer yerli üreticilerin toplam pazar payının endeks değeri
incelendiğinde ise 2011 yılında 100 olan endeksin, 2012 ve 2013 yıllarında
sırasıyla 87 ve 85 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
(9) Önleme konu ülkeler haricindeki diğer ülkelerin pazar payı endeks
değeri 2011’de 100 iken, 2012’de 122 seviyesine ulaşmış, 2013’te ise 106
seviyesine gerilemiştir.
Fiyat
kırılması ve baskısı
MADDE 13 – (1) Önlemin kalkması halinde ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli
ithalatın YÜD’ün fiyatları üzerindeki etkisini analiz etmek için, bahse konu
ülkeler menşeli ithalatın Türkiye’ye giriş fiyatlarıyla YÜD’ün gerçekleşmiş iç
piyasa satış fiyatlarını karşılaştıran fiyat kırılması hesabı yapılmıştır.
(2) Önlem konusu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye’ye giriş fiyatları TÜİK
istatistiklerinden elde edilen ortalama CIF fiyatlar üzerine ÇHC, Endonezya ve
Hindistan için sırasıyla %4,33, %3,46 ve %4,33 gümrük vergisi ve %2 oranında
diğer gümrük masrafları eklenerek bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz
konusu olmadığı bir ortamda fiyatların hangi düzeyde olacağına ilişkin
değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyatlara dampinge karşı önlem
eklenmemiştir. Bu şekilde elde edilen fiyat YÜD’ün ağırlıklı ortalama yurtiçi
satış fiyatları ile mukayese edilerek inceleme konusu ülkenin ihraç fiyatının
YÜD ağırlıklı iç satış fiyatlarını hangi oranda kırdığı tespit edilmiştir.
(3) Yapılan hesaplamalara göre, ÇHC menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013
yıllarında YÜD’ün fiyatlarını sırasıyla %-10, %-14 ve %4 oranında kırmıştır.
(4) Endonezya menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün
fiyatlarını sırasıyla %7, %11 ve %20 oranında kırmıştır.
(5) Hindistan menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün
fiyatlarını sırasıyla %1, %2 ve %7 oranında kırmıştır.
(6) ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli ithalatın Türkiye’ye giriş
fiyatlarıyla YÜD’ün olması gereken fiyatlarını karşılaştıran fiyat baskısı
hesabı yapılmıştır. YÜD’ün olması gereken fiyatı, önlem konusu ürünün birim
ticari maliyetine YÜD tarafından makul olduğu belirtilen %10 oranında bir kar
marjı eklenmesi ile bulunmuştur.
(7) Fiyat baskısı hesabına göre ise, ÇHC menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013
yıllarında YÜD’ün fiyatlarını sırasıyla %4, %-0,9 ve %1 oranında baskı altında
tutmuştur.
(8) Endonezya menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün
fiyatlarını sırasıyla %23, %27 ve %17 oranında baskı altında tutmuştur.
(9) Hindistan menşeli ithalat 2011, 2012 ve 2013 yıllarında YÜD’ün
fiyatlarını sırasıyla %16, %18 ve %4 oranında baskı altında tutmuştur.
Yerli
üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 14 – (1) Önlem konusu ülkeler menşeli ithalatın YÜD üzerindeki etkisinin
belirlenmesi bakımından ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesinde YÜD’ün
konsolide edilmiş verileri kullanılmıştır. Söz konusu inceleme 2011-2013 dönemi
için yapılmıştır. Eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk
Lirası bazındaki veriler için TÜİK’in yayımladığı yıllık ortalama Üretici Fiyat
Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler 2011 yılı
değeri 100 olacak şekilde endekslenmiştir.
a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı
1) YÜD’ün önlem konusu üründe 2011 yılında 100 olan üretim miktar endeks
değeri, 2012 yılında 125’e ulaşmış, 2013 yılında ise 113’e gerilemiştir.
2) YÜD’ün önlem konusu
ürün için üretim kapasitesi endeks olarak 2011 yılında 100 iken, 2012 ve 2013
yıllarında sırasıyla 110 ve 96 olarak gerçekleşmiştir. Bu itibarla, kapasite
kullanım oranının 2011 yılında %56 iken, 2012 yılında %63’e 2013 yılında %65’e
yükseldiği tespit edilmiştir.
b) Yurtiçi satışlar ve ihracat
1) YÜD’ün önlem konusu üründe yurtiçi satış miktar endeksi değeri 2011
yılında 100 olarak alındığında, söz konusu endeksin 2012’de 119’a ulaştığı,
2013’te ise 126’ya yükseldiği görülmektedir. Aynı dönem için yurtiçi satış
hâsılatı reel olarak incelendiğinde, 2011 yılında 100 olan endeks değerinin,
2012’de 102 olarak gerçekleştiği, 2013 yılında ise 111’e yükseldiği
görülmektedir. Yurtiçi satışların birim fiyatlarının reel endeks değerlerine
bakıldığında, 2011 yılında 100 olarak kabul edilen endeksin 2012 yılında 86
olarak gerçekleştiği, 2013 yılında ise baz yıla göre 88’e gerilediği tespit
edilmiştir.
2) İhracat miktar
endeksi değerinin 2011 yılında 100 olduğu kabul edilirse, 2012 yılında 173’e
yükseldiği, 2013 yılında ise 48’e gerilediği görülmektedir. İhracat birim
fiyatlarının endeks değeri ise 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 81, 2013
yılında ise 83 olarak gerçekleşmiştir.
c) Pazar payı
1) YÜD’ün pazar payı
endeks değeri 2011 yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 133 ve
135 olarak gerçekleşmiştir. YÜD’ün pazar payı incelendiğinde ise endeksin
yıllar itibarıyla sırasıyla 100, 133 ve 135 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
ç) Stoklar
1) YÜD’ün önlem konusu
üründe dönem sonu stok verileri miktar bazında incelendiğinde, 2011 yılında 100
olan stok miktarı endeksi değerinin, 2012 yılında 82’ye gerilediği, 2013
yılında ise 91’e yükseldiği görülmektedir.
d) İstihdam
1) YÜD’ün önlem konusu
ürün üretiminde çalışan direkt işçi sayısının endeks değeri 2011 yılında 100
olarak kabul edildiğinde, söz konusu değerin 2012’de 112’ye yükseldiği, 2013
yılında ise 116 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
e) Verimlilik
1) YÜD’de önlem konusu
ürün için çalışan işçi başına üretimi yansıtan verimlilik endeks değeri 2011
yılında 100 iken, 2012 yılında 112, 2013 yılında ise 97 olarak gerçekleşmiştir.
f) Maliyetler ve karlılık
1) YÜD’ün önlem konusu ürün ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi
2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 86, 2013 yılında ise 75 olarak
gerçekleşmiştir.
2) YÜD önlem konusu ürün yurtiçi satışlar karlılık endeksi 2011 yılında
-100 iken, 2012 yılında -103, 2013 yılında 323 olarak gerçekleşmiştir.
3) YÜD’ün önlem konusu
üründe yurtiçi satışlar birim karlılığı 2011 yılında -100 iken, 2012 ve 2013
yıllarında sırasıyla -87 ve 256 olarak gerçekleşmiştir.
g) Nakit akışı
1) YÜD’ün önlem konusu
ürün satışından elde ettiği nakit akışı endeksi (kar+amortisman) 2011 yılında
100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 64 ve 598 olarak gerçekleşmiştir.
ğ) Büyüme
1) YÜD’ün bütün
faaliyetleri ile ilgili olarak aktif büyüklüğü 2011 yılında 100 iken, 2012 ve
2013 yıllarında sırasıyla 108 ve 116 olarak gerçekleşmiştir.
h) Sermaye ve yatırımları artırma yeteneği
1) YÜD’ün sermaye artırma yeteneğini görebilmek için YÜD’ün bütün
faaliyetlerinde kullanılan öz sermayesi incelenmiştir. Buna göre, 2011 yılında
100 olan öz sermaye endeksi, 2012’de 100, 2013 yılında ise 95 olarak
gerçekleşmiştir.
2) Tevsi yatırımlar
endeksi 2011 yılında 100 olarak kabul edildiğinde, endeksin 2012 yılında 37’ye
gerilediği, 2013’te ise 51 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
ı) Yatırımların geri dönüş oranı
1) YÜD’ün bütün
faaliyetleri ile ilgili olarak yatırımların geri dönüşünü yansıtan öz sermaye
karlılığı (Kar/Öz kaynak) oranının endeks değeri 2011 yılında 100 iken 2012
yılında 134, 2013’te ise 91 olarak gerçekleşmiştir. YÜD yatırım hasılatı
(Kar/Aktif Toplamı) ise 2011 baz yılında 100 iken, 2012 ve 2013 yıllarında
sırasıyla 125 ve 74 olarak gerçekleşmiştir.
Yerli
üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi
MADDE 15 – (1) YÜD’ün ekonomik göstergeleri incelendiğinde yurtiçi satış
miktarı, maliyetler ve istihdam gibi göstergelerin olumlu bir seyir izlediği
görülmektedir.
(2) İnceleme dönemi süresince olumlu seyreden üretim miktarı, verimlilik ve
üretim kapasitesi göstergelerinde 2013 yılında gerileme gözlenmiştir. Kapasite
kullanım oranı artış trendinde olmakla beraber düşük bir seviyede
seyretmektedir.
(3) 2012 ve 2013 yılları için YÜD’ün sınai ve ticari birim maliyetleri ile
yurt içi birim satış fiyatlarında baz yıla göre gerileme görülmektedir. 2011 ve
2012 yıllarında önlem konusu ürün yurt içi satışlarından zarar etmekte olan
YÜD, 2013 yılı yurt içi satışlarından kar etmiştir. 2013 yılında görülen fiyat
baskısındaki gerilemeye rağmen YÜD azalan birim maliyetini yurtiçi satış
fiyatına yansıtamamış, bununla birlikte 2013 yılında YÜD yurtiçi satış
fiyatlarında görülen kırılma artmıştır.
(4) 2013 yılında öz sermaye karlılığı ve yatırım hasılatında gerileme gibi
olumsuz koşulların da mevcut olduğu görülmektedir.
(5) YÜD pazar payı endeksi inceleme dönemi süresince yıllar itibarıyla
sırasıyla 100, 133 ve 135 düzeyinde gerçekleşmiştir. Önleme konu ülkelerin
toplam pazar payı endeksinin yıllar itibarıyla sırasıyla 100, 99, 128 olarak
artış gösterdiği; diğer ülkelerin pazar payı endeksinin 100, 122 ve 106 olarak
gerçekleştiği görülmektedir. Bu durumun, önleme konu ülkeler ÇHC, Endonezya ve
Hindistan’dan ithalatta 2009 yılı başında önlemin yürürlüğe girmesi ve Malezya,
Pakistan, Tayland ve Vietnam menşeli ithalata yönelik 2012 yılı sonunda
başlatılan damping soruşturmasının 2013 yılı süresince devam ederek 2014 yılı
başı itibarıyla önlem getirilerek sonuçlanmasından kaynaklandığı değerlendirilmekte
ve yıllar itibarıyla ihracatçı ülke sıralamasında değişimlerin gerçekleştiği
görülmektedir.
(6) 2006 yılından 2009 yılına kadar tüm ülkeler arasında ilk üç sırayı
şikâyet konusu ülkeler almakta iken önlemin yürürlüğe girmesi ile başta ÇHC
menşeli olmak üzere önleme konu ülkeler menşeli ithalatın zayıfladığı ve bu
ülkelerin kaynak ülke sıralamasındaki yerlerini genel olarak 2014 yılında
sonuçlanan damping soruşturmasına konu dört ülkeye bıraktığı görülmektedir.
Ancak, 2013 yılı verilerine göre Endonezya ve ÇHC menşeli ithalatta artış
yaşanmış olup, bu ülkelerin pazar paylarını arttırdığı, Hindistan menşeli
ithalatın ise 2013 yılında azalan tüketime rağmen pazar payını korumayı
başardığı görülmektedir. 2013 yılında meydana gelen kaynak ülke sıralama değişikliklerinde,
Malezya, Pakistan, Tayland ve Vietnam menşeli ithalat için 2013 yılında devam
eden soruşturmanın etkisinin bulunduğu değerlendirilmektedir. Bu bağlamda,
Malezya, Pakistan, Tayland ve Vietnam menşeli ithalata yönelik alınan önlemleri
müteakip söz konusu üründe pazar paylarındaki değişimlerin tekrar şikâyet
konusu ülkeler ÇHC, Endonezya ve Hindistan lehine olabileceği öngörülmektedir.
(7) Tüm ekonomik göstergeler beraber değerlendirildiğinde, YÜD’ün bahse
konu ülkeler menşeli ithalat ile yoğun bir rekabet içerisinde olduğu, önleme
konu ülkelerden gerçekleşen ithalatta önlemin alındığı 2009 yılı sonrasında
yaşanan gerilemede mevcut önlemin etkili olduğu, YÜD’ün önlem konusu üründe
zarara açık olduğu ve bu bakımdan kırılganlığının devam ettiği anlaşılmaktadır.
(8) İlgili taraflarca, bazı ekonomik göstergelerde olumlu gidişatın olduğu
bu durumun zararın devamı veya yeniden meydana gelmesine bir işaret olamayacağı
ifade edilmiştir. Zarar göstergelerinden hiç birinin tek başına kesin biçimde
belirleyici bir yargıya temel teşkil edemeyeceği bilinmekle birlikte, ekonomik
göstergelerdeki düzelme mevcut dampinge karşı önlemin etkili olduğuna, önlemin
kalkması halinde bu zarar göstergelerindeki düzelmenin bozulabileceğine işaret
etmektedir.
(9) İlgili taraflar, zarar verilerinin incelenmesinde sadece YÜD olarak
kabul edilen firmaların verilerinin kullanılması gerektiğini, ancak pazar payı
analizinde YÜD içinde yer almayan diğer yerli üreticilerin de yurtiçi satış
verilerinin alındığını ifade etmiştir. Ancak pazar payı analizi için hali
hazırda pazarın gerçek büyüklüğünün bilinmesi gerekmektedir. Diğer yerli
üreticilerin yurtiçi satışları pazarın büyüklüğünün hesaplanmasında dikkate
alınmış olup, bu verilerin alınmaması halinde YÜD’ün pazar payı analizi anlamsız
hale gelecektir. Bu bağlamda söz konusu iddia kabul edilmemiştir.
(10) İlgili taraflar, başvuruda yer alan 2013 verilerinin lineer olarak tam
yıla tamamlandığı, mevsimsel ve takvimsel ayarlamaların yapılmadığını ifade
etmişlerdir. Mevsimsel ve takvimsel bir ayarlamayı gerektirecek bir durum
hiçbir ilgili tarafça ileri sürülmediğinden ve soruşturmada bu yönde bir
belirleme yapılmadığından iddia kabul edilmemiştir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Dampingin
ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi
İhtimalinin
Değerlendirilmesi
Genel
açıklamalar
MADDE 16 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi
çerçevesinde önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve zararın devam
etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir.
(2) Bu çerçevede, soruşturmaya konu ülkelerdeki yerleşik kapasite, ihracat
kabiliyeti, ihraç fiyatları ve bu ülkelerdeki mevcut yerleşik kapasitenin
Türkiye’ye yönlendirilmesi olasılığı ile esas soruşturmada tespit edilen
damping marjları başta olmak üzere damping ve zararın devamı veya yeniden
meydana gelmesi ihtimaline ilişkin diğer unsurlar incelenmiştir.
Önleme
konu ülkelerdeki yerleşik kapasite ve ihracat potansiyeli
MADDE 17 – (1) Önlem konusu ürünün küresel piyasasındaki gelişmeler ve önleme
konu ülkelerdeki yerleşik kapasiteye ilişkin inceleme, Uluslararası Ticaret
Merkezi-UTM (International Trade Center) verileri kullanılarak yapılmıştır.
a) Dünya geneli
1) Önlem konusu ürünün dünya genelinde 2011’de 2.072.012 ton, 2012’de
2.112.198 ton, 2013’te ise 1.862.001 ton toplam ihracatı gerçekleşmiştir.
2) 2013 yılında dünya genelinde miktar bazında en çok ihracat
gerçekleştiren ülkeler sırasıyla ÇHC (%36), Endonezya (%27) ve Hindistan (%12)
olmuştur.
3) Önlem konusu ürünün
dünya geneli ortalama ihraç birim fiyatları incelendiğinde, birim fiyatların
2011 yılında 4,49 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 3,99 ABD Doları/Kg, 2013’te ise
4,50 ABD Doları/Kg düzeyinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
b) ÇHC
1) ÇHC’nin dünyaya ihracatının 2011’de 510.250 ton, 2012’de 547.935 ton,
2013’te ise 665.255 ton olduğu görülmektedir.
2) 2011-2013 döneminde ÇHC’nin ihracatındaki ortalama birim fiyatlar ele
alındığında, birim fiyatların sırasıyla 4,27 ABD Doları/Kg, 3,7 ABD Doları/Kg
ve 3,57 ABD Doları/Kg seviyesinde oluştuğu görülmektedir. ÇHC’nin ortalama
ihraç birim fiyatlarının, dünya genelinde gerçekleşen ortalama birim fiyatların
altında seyrettiği görülmektedir.
3) UTM verilerine göre
2011-2013 döneminde ÇHC’nin Türkiye’ye ihracatındaki birim fiyatların 4,24 ABD
Doları/Kg, 3,62 ABD Doları/Kg ve 3,43 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği,
inceleme dönemi süresince bu birim fiyatların ÇHC’nin dünyaya ihracatında
gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında kaldığı görülmektedir.
c) Endonezya
1) Endonezya’nın dünyaya ihracatının 2011’de 379.268 ton, 2012’de 426.851
ton, 2013’te ise 495.689 ton olduğu görülmektedir.
2) 2011-2013 döneminde Endonezya’nın ihracatındaki ortalama birim fiyatlar
ele alındığında, birim fiyatların sırasıyla 3,54 ABD Doları/Kg, 3,03 ABD
Doları/Kg ve 2,86 ABD Doları/Kg seviyesinde oluştuğu görülmektedir. Endonezya’nın
ortalama ihraç birim fiyatlarının dünya genelinde gerçekleşen ortalama birim
fiyatların altında seyrettiği görülmektedir.
3) UTM verilerine göre
2011-2013 döneminde Endonezya’nın Türkiye’ye ihracatındaki birim fiyatların
3,58 ABD Doları/Kg, 2,89 ABD Doları/Kg ve 2,73 ABD Doları/Kg olarak
gerçekleştiği, 2011 yılı haricinde bu birim fiyatların Endonezya’nın dünyaya
ihracatında gerçekleşen ortalama birim fiyatların altında kaldığı
görülmektedir.
ç) Hindistan
1) Hindistan’ın dünyaya ihracatının 2011’de 257.849 ton, 2012’de 218.567
ton, 2013’te ise 224.786 ton olduğu görülmektedir.
2) Hindistan’ın ihracatındaki ortalama birim fiyatlar ele alındığında,
birim fiyatların sırasıyla 3,65 ABD Doları/Kg, 3,07 ABD Doları/Kg ve 3,10 ABD
Doları/Kg seviyesinde oluştuğu görülmektedir. Hindistan’ın ortalama ihraç birim
fiyatlarının, dünya genelinde gerçekleşen ortalama birim fiyatların oldukça
altında seyrettiği tespit edilmiştir.
3) UTM verilerine göre
inceleme döneminde Hindistan’ın Türkiye’ye ihracatındaki birim fiyatların 3,75
ABD Doları/Kg, 3,07 ABD Doları/Kg ve 3,08 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği,
2012 yılında bu birim fiyatın Hindistan’ın dünyaya ihracatında gerçekleşen
ortalama birim fiyata eşit olduğu, 2013’te ise anılan birim fiyatın altında
kaldığı görülmektedir. İnceleme dönemi süresince Türkiye önlem konusu üründe
Hindistan’ın en çok ihracat gerçekleştirdiği ülke olmuştur.
Türkiye
pazarının önemi
MADDE 18 – (1) Türkiye, tekstil sektörünün büyüklüğünden ötürü ÇHC, Endonezya ve
Hindistan için önemli bir pazar olarak değerlendirilmektedir. Soruşturma konusu
üründe Türkiye’nin iç pazar büyüklüğünün ve büyüme potansiyelinin mezkûr
ülkeler için cazip bir seviyede olduğu ve Türkiye’nin önleme konu ürün tüketim
endeksinin 2012 yılındaki gerilemeye rağmen artış eğiliminde olduğu
görülmektedir.
(2) Şikâyet konusu ülkeler, UTM 2013 verilerine göre dünya ihracatında ilk
üç sırayı paylaşmaktadır. Türkiye, Endonezya’nın bu üründe en çok ihracat
gerçekleştirdiği 3 üncü ülke iken, Hindistan’ın en çok ihracat gerçekleştirdiği
ilk ülke konumundadır.
(3) YÜD ile yapılan görüşmelerde dile getirilen başta kumaş olmak üzere
dokumacılık sektöründe yaşanan ekonomik canlılığın ve iç talep artışının orta
vadede de devam edeceği değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, kesik elyaf
ipliğine olan talebin bu paralelde gelişeceği ve talebin önümüzdeki yıllarda
artacağı öngörülmektedir.
Değerlendirme
MADDE 19 – (1) Bu aşamada, önleme konu ülkelere yönelik uygulanmakta olan
dampinge karşı önlemin sona ermesi halinde dampingin ve zararın devam edip
etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu
incelenmiştir.
(2) Yukarıdaki bilgiler ışığında, önleme konu ülkelerin gerek kapasite
gerek ihracat bakımından önleme tabi söz konusu üründe dünyanın en önde gelen
ülkeleri olduğu; genel ihracatlarının yıldan yıla artış gösterdiği; bu
ülkelerin önlem konusu üründe Türkiye’ye diğer ülke pazarlarına göre daha düşük
fiyatlarla ihracat gerçekleştirebildiği; yürürlükte bulunan önlemin
kaldırılması sonucu düşük fiyatlı ihracatın artan kapasitesiyle beraber
ülkemize kolayca yönlendirilebileceği; yine önlemin ortadan kalkması halinde
önleme konu ülkelerde yerleşik üreticilerin/ihracatçıların muhtemel davranışını
yansıtması bakımından esas soruşturmada hesaplanan damping marjları göz önüne
alındığında dampingli ithalatın ve YÜD’ün 2011 ve 2012 yıllarında görülen zarar
durumunun devamının muhtemel olduğu mütalaa edilmektedir.
(3) İlgili taraflarca, zararın devamı veya yeniden meydana gelmesi
ihtimalinin başka bir soruşturmaya dayandırılarak değerlendirildiği, somut
kanıtlara dayandırılmadığı ifade edilmiştir. Hâlbuki zararın devamı veya
yeniden meydana gelmesi ihtimaline ilişkin değerlendirmeler mevcut NGGS
verileri kullanılarak yapılmıştır.
(4) İlgili taraflarca, Hindistan menşeli ithalata ilişkin olarak değişen
bazı durumların olduğu, ihraç edilen ürünlerde kullanılan girdilerin ithal
vergilerinin ortadan kaldırıldığı Duty Entitlement Pass Book (DEPB) adlı
programın artık yürürlükte olmadığı, Hindistan menşeli ithalatın birim
fiyatının arttığı, ayrıca Rupi’nin değer kazandığı ifade edilmiştir. Ancak
bunlar marj hesabına ilişkin hususlar olup, mevcut NGGS kapsamında yeniden
damping marjı hesabı yapılmadığı için görüşler dikkate alınmamıştır.
(5) İlgili taraflarca, normal dampinge karşı önlemin 5 yıllık süresinin
sonunda 14/1/2014 tarihinde son bulması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak DTÖ
Anti Damping Anlaşmasının 11.3 maddesi ile İthalatta Haksız Rekabetin Önlemesi
Hakkında Yönetmeliğin 35 inci maddesi bağlamında önlemler NGGS sonuçlanıncaya
kadar yürürlükte kalmaya devam etmektedir.
(6) İlgili taraflarca, soruşturma konusu üründe 7 ülkeye karşı önlemin
yürürlükte olduğu, Türkiye’nin kesik elyaf ithalatının önemli kısmının önleme
tabi olduğu ifade edilmektedir. Ancak DTÖ Anti Damping Anlaşması ve onunla
uyumlu İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat önlem alınabilecek
ülke sayısı konusunda bir sınırlama getirmemektedir.
(7) İlgili taraflarca, dampinge karşı önlemin yürürlükten kalkması halinde
dampingin ve zararın devam edeceğine veya yeniden meydana geleceğine dair
incelemenin yapılmadığı ifade edilmiştir. Ancak buna ilişkin değerlendirme
tebliğin ilgili bölümlerinde yapılmıştır.
ALTINCI
BÖLÜM
Diğer
Hususlar
Zararın
devamı veya yeniden meydana gelmesini etkileyebilecek diğer unsurlar
MADDE 20 – (1) YÜD’de zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesine yol
açabileceği düşünülen diğer bilinen unsurlar incelenmiştir.
Üçüncü
ülkelerden ithalat
MADDE 21 – (1) Önlem konusu üründe önleme konu ülkeler haricindeki ülkelerden
yapılan ithalatın, genel ithalat içindeki payının 2008 yılında %24 iken,
önlemin yürürlüğe girdiği yıl olan 2009’da %49, 2010’da %58, 2011’de %61,
2012’de %66 ve 2013’te ise %57 seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.
(2) Öte yandan ÇHC, Endonezya ve Hindistan’ın yanı sıra, soruşturma konusu
üründe 8/4/2014 tarihli ve 28966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/2) ile Malezya,
Pakistan, Vietnam ve Tayland menşeli ithalat için de değişen oranlarda dampinge
karşı önlem 8/4/2014 tarihi itibarıyla yürürlüktedir.
(3) Bununla birlikte, bahse konu hususların soruşturma konusu önlemin
yürürlükten kaldırılması halinde dampingin ve zararın tekrar meydana
gelebileceğine ilişkin bu Tebliğdeki tespitleri ortadan kaldıracak nitelikte
olmadığı görülmektedir.
Diğer
unsurların etkisi
MADDE 22 – (1) Yapılan inceleme neticesinde, önlem yürürlüğe girdikten sonra
önleme konu ürünün kullanım alanı ve tüketici algılanmasının aynı kaldığı ve
dolayısıyla tüketim eğiliminde bir değişiklik olmadığı; önleme konu ürün ile YÜD
tarafından üretilen benzer ürünün üretim teknolojisinde önemli bir değişim
olmadığı, ayrıca, gözden geçirme döneminde önleme konu ürünün ithalatında ve
ihracatında Türkiye’de ve önleme konu ülkelerde ticareti kısıtlayıcı bir
gelişmenin gerçekleşmediği tespit edildiğinden, dampingli ithalatın devamı veya
yeniden meydana gelmesi dışında diğer bilinen unsurlardan herhangi birinin
YÜD’de zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesi üzerinde önemli
olumsuz etkiye neden olamayacağı belirlenmiştir.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Değerlendirme
Değerlendirme
MADDE 23 – (1) Uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin sona ermesi halinde,
damping ve zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiş olup, önlemlerin yürürlükten kalkması
durumunda üretici/ihracatçı firmaların önlemlerin yokluğundaki davranışlarını
yeniden yansıtacak olan esas soruşturmada tespit edilen damping marjının önemli
seviyelerde olduğu; YÜD’ün ürün karlılığı, üretim, kapasite kullanım oranı,
yurtiçi satışlar, istihdam ve pazar payı gibi göstergelerinin olumlu seyir
izlediği; bunun yanı sıra soruşturma konusu ülkelerin yüksek üretim ve
kapasiteleri ile dünya ihracatındaki lider konumunu sürdürdüğü görülmüştür. Bu
kapsamda, mevcut önlemin ortadan kalkması durumunda dampingli ithalatın ve
zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu sonucuna
varılmıştır.
SEKİZİNCİ
BÖLÜM
Sonuç
Karar
MADDE 24 – (1) Soruşturma sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması
durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olduğu tespit edildiğinden, ÇHC, Endonezya ve Hindistan menşeli
"sentetik ve suni devamsız liflerden iplikler" (kesik elyaf ipliği)
için 12/1/2009 tarihli ve 27108 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/1) ile yürürlüğe
konulan önlemlerin, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı
ve Ekonomi Bakanı’nın onayı ile aşağıda gösterilen şekilde değiştirilmeden
uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
GTP |
Madde |
Menşe Ülke |
Üreticiler |
Dampinge Karşı Önlem (ABD Doları/ Kg) |
55.08;
55.09 |
Sentetik
ve suni devamsız liflerden iplikler |
ÇHC |
Nantong
A-Z Textıle Co.,Ltd. |
0,49 |
Diğerleri |
0,80 |
|||
Hindistan |
Rswm
Limited |
0,29 |
||
Endonezya |
Diğerleri |
0,39 |
||
PT Elegant
Textile Industries |
--- |
|||
PT Sunrise
Bumi Textile |
--- |
|||
PT Apac
Inti Corpora |
0,23 |
|||
PT
Kamaltex |
0,25 |
|||
PT Sinar
Panua Djaja |
||||
PT
Bitratex Industries |
||||
PT
Hımalaya Tunas Texindo |
||||
PT
Indoroma |
||||
PT Lotus
Indah Textile Industries |
||||
PT Srı
Rejeki Isman-Sritex |
||||
PT
Kewalram Indonesia |
||||
PT Lotus
Indah Textile Industries |
||||
PT Embee
Plumbon Tesktil |
||||
PT Indo
Liberty Textiles |
||||
PT Himalaya
Tunas Texindo |
||||
Polysindo
Eka Perkasa |
||||
PT
Kawalram |
||||
Diğerleri |
0,40 |
Uygulama
MADDE 25 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife
istatistik pozisyonu numarası, tanımı, menşe ülkesi ve üreticileri belirtilen
eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ithalatında
karşılarında gösterilen oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler.
Yürürlük
MADDE 26 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.